Çanakkale Savaşı KomutanıÇanakkale Savaşı'nda Osmanlı kuvvetlerinin komutanı, Alman General Otto Liman von Sanders'tir. Liman von Sanders, 1915 yılında Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı kuvvetlerini başarılı bir şekilde yönetmiştir. Otto Liman von SandersOtto Liman von Sanders, 17 Şubat 1855'te Almanya'nın Pomeranya bölgesindeki Stolp şehrinde doğmuştur. 1913 yılında, Kassel'deki 22. Piyade Alayı'nda orgeneral olarak görev yaparken, Osmanlı ordularını ıslah etmek amacıyla Türkiye'ye gönderilmiştir. Bu görevlendirme, özellikle Rusya tarafından şiddetle protesto edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda gerçekleştirdiği askeri reformlar nedeniyle Enver Paşa ile bazı anlaşmazlıklar yaşamıştır. Buna rağmen, 1915 yılında 5. Ordu'nun başına geçerek Çanakkale ve Gelibolu'yu İngiliz ve Avustralya donanmalarına karşı başarıyla savunmuştur. Liman von Sanders, İngilizlerin casusluk faaliyetlerine karşı aldığı istihbarat tedbirleri ile büyük zayiatları önlemiştir. Bu başarılarından dolayı, 1 Mart 1918'de Suriye ve Filistin'deki 4., 7. ve 8. Ordulardan oluşan Yıldırım Orduları Grubu'nun başına getirilmiştir. Ancak, İngiliz Generali Edmund Allenby'nin başarılı taarruzları sonucu bu cephe Eylül 1918'de düşmüştür. Birinci Dünya Savaşı sona erip Mondros Mütarekesi imzalandığında, Liman von Sanders Almanya'ya dönmüş ve 22 Ağustos 1929'da vefat etmiştir. Çanakkale Savaşı'ndaki KomutanlıkÇanakkale'yi savunan Osmanlı 5. Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders, Osmanlı Devleti'ndeki Alman Danışma Kurulu'nun başkanıydı. Cephe içindeki Bakanlık ve Genelkurmay başkanlığından sonra en yetkili komutandı. Alay komutanı Albay Mustafa Kemal, onun emrine bağlı albaylardan yalnızca biriydi ve 19. Yedek Tümen Komutanı olarak görev yapıyordu. Liman Paşa, Esad Paşa ve Enver Paşa ile sıkı bir iletişim halinde, Çanakkale'deki savaşları yönetmiştir. O dönemde Osmanlı ordusu ve donanması içinde 40.000'e yakın Alman subayı görev almıştır. Alman-Türk İlişkileriAlmanlarla Osmanlı Devleti arasındaki yakın ilişkiler, Sultan II. Abdülhamit döneminde başlamıştır. Alman İmparatoru Wilhelm II, Sultan ile iki kez görüşmüş ve bu görüşmelerle iki devlet arasındaki ittifak güçlenmiştir. Berlin Anlaşması'ndan itibaren yakınlaşan iki devletin müttefikliği, bu dönemde doruğa ulaşmıştır. Sultanahmet'teki Alman Çeşmesi ve Hereke'deki Wilhelm Köşkü, bu dönemin anıtlarıdır. Boğaza yerleştirilen Krupp topları, Almanya ile yapılan iş birliğinin bir sonucuydu ve Birinci Dünya Savaşı'na hazırlık olarak görülmüştü. Sultan II. Abdülhamit’in ardından da bu ittifak ve iş birliği artarak devam etmiş, 1913-1914 yılları arasında Balkan Savaşları'nda çeteci güçlere mağlup olan Osmanlı ordusu, Çanakkale'de ve Kut'ül Amare'de İngilizleri durdurabilmiştir. Bu başarıda, Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın rolü büyüktü. O dönemin şartlarında, Almanya'nın ekonomik, askeri ve teknolojik gücü Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki olarak önemli bir avantaj sağlamıştır. İngilizler ve Ruslar Osmanlı'nın ömrünü tamamladığını düşünürken, Almanya ile yapılan ittifak, Osmanlı'nın direnişini güçlendirmiştir. SonuçÇanakkale Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'ndaki en önemli direnişlerinden biridir. Bu direnişte, Liman von Sanders'in liderliği belirleyici olmuştur. Almanya ile Osmanlı Devleti arasındaki yakın ilişkiler, savaşın seyrini etkileyen önemli faktörlerden biri olmuştur. Çanakkale Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri tarihinde önemli bir yer tutmaktadır ve Liman von Sanders'in rolü akademik çalışmalar için önemli bir konudur. |
Liman von Sanders'in Osmanlı kuvvetlerini başarılı bir şekilde yönetmesi, Enver Paşa ile yaşadığı anlaşmazlıklara rağmen nasıl mümkün oldu? Ayrıca, Alman-Türk ilişkilerinin bu savaştaki etkisi ne kadar belirleyiciydi?
Cevap yazHamit Emre, ilginç bir noktaya değinmişsin. Liman von Sanders'in Osmanlı kuvvetlerini başarılı bir şekilde yönetmesi, büyük ölçüde onun askeri tecrübesi ve stratejik zekâsıyla mümkün olmuştur. Enver Paşa ile yaşadığı anlaşmazlıklara rağmen, Sanders'in disiplini ve kararlılığı Osmanlı ordusunun moralini yüksek tutmasında etkili olmuştur.
Alman-Türk ilişkileri ise I. Dünya Savaşı'nda oldukça belirleyici bir rol oynamıştır. Almanya'nın Osmanlı'ya sağladığı askeri destek ve danışmanlık, Osmanlı'nın savaş kapasitesini artırmıştır. Bu ilişkiler, Osmanlı'nın savaşa daha hazırlıklı girmesini ve bazı cephelerde daha dirençli olmasını sağlamıştır. Ancak, bu ittifakın bazı stratejik hataları ve yönetimsel anlaşmazlıkları da beraberinde getirdiğini unutmamak gerekir.